Yaratıcı Dahiler

Iowa Üniversitesi Psikiyatri bölümünde araştırmalarını sürdüren Ulusal Bilim Madalyası sahibi Dr. Nancy Andreasen geçmişteki kayıp dehalara (umarım içinizde kayıp deha yoktur) atfettiği The Creative Brain isimli kitabında yaratıcılığı, yeni ilişkiler, bakış açıları, betimleme yolları sezmeyi içeren ve bu yeni ilişkilerin doğada keşfedilip yeni doğa yasalarıyla ya da roman şiir gibi bir ürünle ifade edilebilmesi olarak tanımlıyor.
Bu yetenek, şayet yaratıcılık sıra dışı ise, insana verilen güzel bir hediye. Mucizeye yakın biyolojik bir armağan.
Sıra dışı yaratıcı insanların özelliklerine değinmek istiyorum. Bu insanlar deneyime ve maceraya açıklar, asiler, bireyseller, duyarlılar, ısrarcılar ve merak ederler. Önyargılardan sıyrılmış özgün bir bakış açıları vardır. Yani at gözlüğü onlarda kötü durur. Cevaplanmamış sorularla ilgilenmek keşfetmek onlara zevk verir. Bu zevki alırken, kurallarla karşılaşınca da yabancılaşır ve yalnızlığa itilirler.
Bunca pozitif özellikle donatılmış olan sıra dışı yaratıcı insanın negatiflerini merak ediyor musunuz ?
Yaratıcı beyinlerde normal beyinlere nazaran daha çok akıl hastalığına rastlanır. Bir çelişkisi vardır, yaratıcı beyin kurallara, geleneğe karşı kayıtsızdır ancak başkalarının ve kendisinin yaşam tecrübesine karşı duyarlıdır. Bu çelişki kişiyi kaosa itebilecek güçtedir. Dünyaya çocuksu bir şekilde yaklaşabilme yeteneği ile bu olumsuz durumun üstesinden gelir yaratıcı beyin.
Fazlasıyla meraklı olan yaratıcı beyin sürekli meşguldür, gizli ve yasak tanımadığı için ilgilendiği konunun sonuna gidecek kadar da ısrarcıdır.
Tüm bu yazdıklarım birçok psikolojik test, deneysel çalışmalar ve vaka incelemesi sonucunda tespit edilen özellikler. Belirgin özellikler sıralanmış olsa da yaratıcı beynin nasıl çalıştığı ve yaratım sürecini nasıl gerçekleştirdiği hala bir sır. Bilim adamları FMR (fonksiyonel MR) cihazları ile bu sırrı keşfetmeye çalışsalar da henüz bir sonuca varmış değiller.
Yaratıcılık çok değerli bir yetenek. Kim bilir kaç deha toplumumuzda verimsiz konumlara hapsedilmiş, atıl olan yeteneğini kullanamadı veya kullanamıyor.
Yaratıcı Beyinlerin değerini anlamak onları destekleyebilecek gelişmişlik seviyesine erişmek için toplumun ram seviyesini yükseltmek mi gerekir ne dersiniz ?Tanrı yeterince yaratıcı. Etrafımızda bulunan her objeyi rutinin dışına çıkıp gözlemlememiz yeterli. Bir çiçeğe zoom yapmanız yeterli. Bir çiçek bir meyve çekirdeği ne kadar mucizevi varlıklarla donatılmış olduğumuzun kanıtı değil midir ?
Yaratıcı insanların zor bulunduğunu ifade eder çoğu bilinçli insan. Evet zor bulunur ancak, bulunduğu zaman da pek değer verilmez. Herkes gibi davranması istenir, mor inek dışlanır, her türlü kötü muameleye maruz kalır. Genelleme yapmak istiyorum, çünkü yaşadıklarım ve gözlemlerim böyle. MAALESEF.
YARATICILIK herkesin baktığı bir şeyi farklı görmek, farklı düşünmek, herkesten ayrı bir gökkuşağına dönüşmek şeklinde de tanımlanabiliyor. Hep sarı, hep yeşil olmamak, her 7 hatta daha fazla renkte olmak yaratıcılığın kaynağıdır. Yaratıcılık keşiftir, özgürlüktür. Düşünebilmenin, beynin farklı kıvrımlarının işlemesinin verdiği hazdır. Bu hazzı inovasyona bulaştıranların sayısının artması dileğiyle…
*Tüm hakları saklıdır. İzin için başvuru adresi: [email protected]

Yaratıcı Dahiler

Iowa Üniversitesi Psikiyatri bölümünde araştırmalarını sürdüren Ulusal Bilim Madalyası sahibi Dr. Nancy Andreasen geçmişteki kayıp dehalara (umarım içinizde kayıp deha yoktur) atfettiği The Creative Brain isimli kitabında yaratıcılığı, yeni ilişkiler, bakış açıları, betimleme yolları sezmeyi içeren ve bu yeni ilişkilerin doğada keşfedilip yeni doğa yasalarıyla ya da roman şiir gibi bir ürünle ifade edilebilmesi olarak tanımlıyor.
Bu yetenek, şayet yaratıcılık sıra dışı ise, insana verilen güzel bir hediye. Mucizeye yakın biyolojik bir armağan.
Sıra dışı yaratıcı insanların özelliklerine değinmek istiyorum. Bu insanlar deneyime ve maceraya açıklar, asiler, bireyseller, duyarlılar, ısrarcılar ve merak ederler. Önyargılardan sıyrılmış özgün bir bakış açıları vardır. Yani at gözlüğü onlarda kötü durur. Cevaplanmamış sorularla ilgilenmek keşfetmek onlara zevk verir. Bu zevki alırken, kurallarla karşılaşınca da yabancılaşır ve yalnızlığa itilirler.
Bunca pozitif özellikle donatılmış olan sıra dışı yaratıcı insanın negatiflerini merak ediyor musunuz ?
Yaratıcı beyinlerde normal beyinlere nazaran daha çok akıl hastalığına rastlanır. Bir çelişkisi vardır, yaratıcı beyin kurallara, geleneğe karşı kayıtsızdır ancak başkalarının ve kendisinin yaşam tecrübesine karşı duyarlıdır. Bu çelişki kişiyi kaosa itebilecek güçtedir. Dünyaya çocuksu bir şekilde yaklaşabilme yeteneği ile bu olumsuz durumun üstesinden gelir yaratıcı beyin.
Fazlasıyla meraklı olan yaratıcı beyin sürekli meşguldür, gizli ve yasak tanımadığı için ilgilendiği konunun sonuna gidecek kadar da ısrarcıdır.
Tüm bu yazdıklarım birçok psikolojik test, deneysel çalışmalar ve vaka incelemesi sonucunda tespit edilen özellikler. Belirgin özellikler sıralanmış olsa da yaratıcı beynin nasıl çalıştığı ve yaratım sürecini nasıl gerçekleştirdiği hala bir sır. Bilim adamları FMR (fonksiyonel MR) cihazları ile bu sırrı keşfetmeye çalışsalar da henüz bir sonuca varmış değiller.
Yaratıcılık çok değerli bir yetenek. Kim bilir kaç deha toplumumuzda verimsiz konumlara hapsedilmiş, atıl olan yeteneğini kullanamadı veya kullanamıyor.
Yaratıcı Beyinlerin değerini anlamak onları destekleyebilecek gelişmişlik seviyesine erişmek için toplumun ram seviyesini yükseltmek mi gerekir ne dersiniz ?Tanrı yeterince yaratıcı. Etrafımızda bulunan her objeyi rutinin dışına çıkıp gözlemlememiz yeterli. Bir çiçeğe zoom yapmanız yeterli. Bir çiçek bir meyve çekirdeği ne kadar mucizevi varlıklarla donatılmış olduğumuzun kanıtı değil midir ?
Yaratıcı insanların zor bulunduğunu ifade eder çoğu bilinçli insan. Evet zor bulunur ancak, bulunduğu zaman da pek değer verilmez. Herkes gibi davranması istenir, mor inek dışlanır, her türlü kötü muameleye maruz kalır. Genelleme yapmak istiyorum, çünkü yaşadıklarım ve gözlemlerim böyle. MAALESEF.
YARATICILIK herkesin baktığı bir şeyi farklı görmek, farklı düşünmek, herkesten ayrı bir gökkuşağına dönüşmek şeklinde de tanımlanabiliyor. Hep sarı, hep yeşil olmamak, her 7 hatta daha fazla renkte olmak yaratıcılığın kaynağıdır. Yaratıcılık keşiftir, özgürlüktür. Düşünebilmenin, beynin farklı kıvrımlarının işlemesinin verdiği hazdır. Bu hazzı inovasyona bulaştıranların sayısının artması dileğiyle…
*Tüm hakları saklıdır. İzin için başvuru adresi: [email protected]