Kamu=İnovasyon=Toplumsal Refah

Dünya Düzleşiyor.Neden bu iki kelimeyle başladım biliyor musunuz ? Çünkü artık kaçınılmaz olan tek şey inovasyonun sürekliliğinin farkında olabilmek ve bu doğrultuda bakış açımızı yeni yöne istekle doğrultmak. Özel sektör her ne kadar bir adım ileride olsa da Kamu da İnovasyon’dan haberdar ve özellikle kamu hizmetini teknoloji ile bütünleştirip halkın beğenisine sunma konusunda ciddi inovasyon adımları atıyor.Bu adımları atarken hizmetlerde iyileştirme,yeni yöntemler geliştirme,yeni programlar,uygulamalar geliştirmeyi ön planda tutuyor.
AB üyeliğini hedefleyen ülkemizin inovasyon konusunda gerçek adımlar atması kaçınılmaz oldu artık.İnovasyonu sadece özel sektöre,üniversitelere özgü bir alan olmaktan çıkaran kamu sektörü olacaktır.Farkındalık yaratabilmek birinci önceliğimiz.Ülkemizde inovasyona yönelik ilk çalışmalardan bahsetmek gerekirse; Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (1996-2000) İlk sırada yer alacaktır.1997 yılında Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu İnovasyonu odak alan bir politika izlemeye başladı.2006 yılında İnovasyon Stratejisi ve Eylem Planını hazırlaması, İnovasyon Gücümüzün artırılması açısından güzel bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Tübitak’ın araştırmayı destekleyen programlar yürütmeye başlaması,patent teşvikleri önemli adımlar arasında yer alabilir.
Ancak yapacak çok işimiz var.Avrupa Komisyonu inovasyon konusunda geliştirmemiz gereken yönlerimizi şöyle sıralıyor; İnovasyon ve Öneminin ciddi anlamda farkında olmak ve kendimizi geliştirmek, İnovasyonu sadece bilim ve teknoloji alanından ibaret görmemek, İnovasyonun finansmanı için ayrılan kaynakların yeterli düzeye çıkarılması, Yasal düzenlemelerle İnovasyonu kolaylaştırmak, İnovasyon ile ilgili eğitim ve danışmanlık hizmetlerini artırmak gibi.
Kamuda İnovasyon en çok halka dokunulan hizmetlerde gerekiyor. Kamusal Hizmetin Vatandaş odaklı,hızlı,hizmet maliyeti ise minumum olmalıdır. E-Devlet en önemli adım.Sağlık,Eğitim,Mali Konular…v.s…Peki bu alanlarda görülen İnovasyon örnekleri neler;
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın e-Vergi Dairesi uygulaması, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın mükellef ve çalışanlarını dinleyen açık ve inovatif yönetim anlayışını net olarak hissettiren Forum uygulaması, Hastanelerde online randevu hizmetleri, Kültür Bakanlığı’nın Müzekart uygulaması, Milli Eğitim Bakanlığı’nın e-okul, Adalet Bakanlığı’nın Uyap-e-dava uygulaması sayılabilir.
Peki bunlar yeterli mi.Hayır. Çünkü inovasyon süreklilik gerektirir.Çin ve İrlanda gibi öncü ülkelerde uygulanan ve başarılı olan kamusal inovasyon örnekleri bizim ülkemizde de başarıyla uygulanacak.Ben Ülkemizin potansiyeline güveniyorum sadece biraz daha çalışmamız gerektiğini, İnovasyonu biraz daha ehlileştirmemiz gerektiğini yineliyorum.

Kamu=İnovasyon=Toplumsal Refah

Dünya Düzleşiyor.Neden bu iki kelimeyle başladım biliyor musunuz ? Çünkü artık kaçınılmaz olan tek şey inovasyonun sürekliliğinin farkında olabilmek ve bu doğrultuda bakış açımızı yeni yöne istekle doğrultmak. Özel sektör her ne kadar bir adım ileride olsa da Kamu da İnovasyon’dan haberdar ve özellikle kamu hizmetini teknoloji ile bütünleştirip halkın beğenisine sunma konusunda ciddi inovasyon adımları atıyor.Bu adımları atarken hizmetlerde iyileştirme,yeni yöntemler geliştirme,yeni programlar,uygulamalar geliştirmeyi ön planda tutuyor.
AB üyeliğini hedefleyen ülkemizin inovasyon konusunda gerçek adımlar atması kaçınılmaz oldu artık.İnovasyonu sadece özel sektöre,üniversitelere özgü bir alan olmaktan çıkaran kamu sektörü olacaktır.Farkındalık yaratabilmek birinci önceliğimiz.Ülkemizde inovasyona yönelik ilk çalışmalardan bahsetmek gerekirse; Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (1996-2000) İlk sırada yer alacaktır.1997 yılında Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu İnovasyonu odak alan bir politika izlemeye başladı.2006 yılında İnovasyon Stratejisi ve Eylem Planını hazırlaması, İnovasyon Gücümüzün artırılması açısından güzel bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Tübitak’ın araştırmayı destekleyen programlar yürütmeye başlaması,patent teşvikleri önemli adımlar arasında yer alabilir.
Ancak yapacak çok işimiz var.Avrupa Komisyonu inovasyon konusunda geliştirmemiz gereken yönlerimizi şöyle sıralıyor; İnovasyon ve Öneminin ciddi anlamda farkında olmak ve kendimizi geliştirmek, İnovasyonu sadece bilim ve teknoloji alanından ibaret görmemek, İnovasyonun finansmanı için ayrılan kaynakların yeterli düzeye çıkarılması, Yasal düzenlemelerle İnovasyonu kolaylaştırmak, İnovasyon ile ilgili eğitim ve danışmanlık hizmetlerini artırmak gibi.
Kamuda İnovasyon en çok halka dokunulan hizmetlerde gerekiyor. Kamusal Hizmetin Vatandaş odaklı,hızlı,hizmet maliyeti ise minumum olmalıdır. E-Devlet en önemli adım.Sağlık,Eğitim,Mali Konular…v.s…Peki bu alanlarda görülen İnovasyon örnekleri neler;
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın e-Vergi Dairesi uygulaması, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın mükellef ve çalışanlarını dinleyen açık ve inovatif yönetim anlayışını net olarak hissettiren Forum uygulaması, Hastanelerde online randevu hizmetleri, Kültür Bakanlığı’nın Müzekart uygulaması, Milli Eğitim Bakanlığı’nın e-okul, Adalet Bakanlığı’nın Uyap-e-dava uygulaması sayılabilir.
Peki bunlar yeterli mi.Hayır. Çünkü inovasyon süreklilik gerektirir.Çin ve İrlanda gibi öncü ülkelerde uygulanan ve başarılı olan kamusal inovasyon örnekleri bizim ülkemizde de başarıyla uygulanacak.Ben Ülkemizin potansiyeline güveniyorum sadece biraz daha çalışmamız gerektiğini, İnovasyonu biraz daha ehlileştirmemiz gerektiğini yineliyorum.